Artvin’in Borçka ilçesinde çay ocağı işleten İbrahim Özer “Önceki dönemlere göre durumum iyi ve burayı devir aldığımda hiçbir şeyim yoktu bir tane eski arabam vardı ve şimdi iyi bir arabam var ve Borçka’da ev aldım o zamanlar yani üç beş kuruş bir şeyler biriktirdim. Ben bunları 2020 yılında yaptım buradaki arkadaşlar şahittir köydeki evim eskiydi onu yeniledim ve bu dört yılda her şey patladı. 7 bin liraya köydeki evimde 6-7 tane PVC kapısı alabiliyordum ama şimdiyse af edersiniz tuvaletin plastik kapısına 6 bin lira istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz her şey çıkmış on katına ve ben şimdi bunu siyasete mi bağlayayım, dünyanın gidişatına mı bağlayayım, pandemiye mi bağlayayım yani inanın bu konuda da yorum bile yapamıyorum.” Dedi.

“Bir Zamanlar 35 Liraya Ldığımız Çayın Ve Şekerin Kolisi Şimdi Olmuş 1.200 Lira.”

Artvin’de 10 sene önce açtığı çay ocağı sayesinde arabasını evini alıp aynı zamanda da köyündeki evini de yenileyen İbrahim Özer şimdi ise değişen durum karşısında geçinmekte zorlandığını mikrofonlarımıza anlattı,

Çaycı İbrahim Özer” 10 senedir bu çay ocağını işletiyorum ve EYT’ den emekli oldum ve artık ne diyelim emekli maaşı konusunda. Abi şimdi ekonomiye girdiğimizde evet çok sıkıntılarımız var ama yani bu konularda bir şey deyince de taraf tutuyorsunuz gibi oluyor ama bu seferde. Evet, gönlümden geçe çok şey değişti, şu çayı ve şekeri 35 liraya aldığımız zamanlarda şimdi bir koli çayı 1.200 liraya alabiliyoruz ve her şey olmuş yüzde beş yüz olmuş inanın her şey on katına çıkmış. Sattığımız çay 5 lira oldu doğru ona da bir şey demiyorum evet burada günde 500-600 lira para topluyorum. Evde hanım arıyor ve diyor ki şunu al bunu al ve gidiyorum uygun olur diye ulusal markete gidiyorum aldığım dört kalem bir şey ve burada kazanmış olduğum para olduğu gibi gidiyor.

“Pahalılık Var, Rakamlar Yükseldi 50 Kuruşumuz 5 Lira Oldu Ve Ben 5 Liraya Satıyorum Bu Çayı Ve Yine De Kurtarmıyor.”

Pahalılık var, rakamlar yükseldi 50 kuruşumuz 5 lira oldu ve ben 5 liraya satıyorum bu çayı ve yine de kurtarmıyor. Ama insanlardan 2 çay için 20 lira almak benim vicdanımı sızlatıyor ama ne yapayım, 25 liraya aldığım bu yarım kiloluk çayın paketi şimdi olmuş 100 lira ve bu çark alıyor hepimizi ufalıyor abi. Ama inanın ben konuşuyorum da boş konuşuyorum çünkü benim konuşmam hiçbir şey ifade etmiyor ve çark böyle dönüyor ve buna emperyalizmin çarkımı diyeyim ne diyeyim kardeşim bizi yiyor kardeşim.

Abi önceden çay hiçbir şey değildi insanlar için beş on kişiye çay ısmarlanırdı ama şimdi öyle oldu ki adamın yanına biri oturduğunda yanındakine bir çay ısmarlarsam oda eder 10 lira ve nasıl bu parayı vereyim diye düşünüyor. İnanın herkes ekonomisini düşünüyor bakın burada 500-600 lira para var ve ben bu parayı dün topladım ama bu gün geç geldiğim için bir şey toplayamadım. Ve ben bu parayla iki üç kalem mal zor alıyorum ama cebimde böyle şişkin görünüyor ve millet diyor ki o ne para ama inanın hiçbir iş görmüyor bu cebimdeki para. Bakın cebimdeki paraya ve biz çaycılarda 5 lira 10 lira olur ama işte bu 5 liranın kıymeti kalmadı inanın bu 5 lirayla bir ekmek dahi alamıyorum ancak yarım ekmek alabilirim ekmek olmuş10 lira.

“Bir Zamanlar Birşeyler Biriktirdim Ama 4 Senede Her Şey Patladı.”

Ben hiçbir parti için konuşmuyorum ve üç tane öğrencim var iki tanesi liseye gidiyor ve biride ilkokula. Önceki dönemlere göre durumum iyi ve burayı devir aldığımda hiçbir şeyim yoktu bir tane eski arabam vardı ve şimdi iyi bir arabam var ve Borçka’da ev aldım o zamanlar yani üç beş kuruş bir şeyler biriktirdim. Ben bunları 2020 yılında yaptım buradaki arkadaşlar şahittir köydeki evim eskiydi onu yeniledim ve bu dört yılda her şey patladı. 7 bin liraya köydeki evimde 6-7 tane PVC kapısı alabiliyordum ama şimdiyse af edersiniz tuvaletin plastik kapısına 6 bin lira istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz her şey çıkmış on katına ve ben şimdi bunu siyasete mi bağlayayım, dünyanın gidişatına mı bağlayayım, pandemiye mi bağlayayım yani inanın bu konuda da yorum bile yapamıyorum. Ama bu niye böyle oldu diye insanlar çay ocağında ama ne yazık ki boş şeyleri tartışıyoruz her şey aynı be değişen bir şey yok.

“Rakamlar Yükseldikçe Biz Daha Kötü Oluyoruz.”